Eski Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, iktidarı eleştirdi. “Bunlar demokrasiyi bir araç olarak görüyor, yani kendilerini iktidara getiren bir araçtır, ondan sonra da iktidarı vermemek için ne gerekiyorsa yapıyorlar” diyen Çetin, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nın seçim için kullandığı “siyasi darbe” telaffuzunu hatırlatarak, “Bütün olay şunu gösteriyor; ‘Biz gitmek istemiyoruz, biz kalıcıyız.’ Seçime ‘darbe’ diyerek, ‘Kandil destekliyor’ diye algı operasyonu yaparak, her biçimde bunu ortaya koyuyorlar” tabirlerini kullandı.
Hikmet Çetin, Sözcü muharriri Ruhat Mengi’nin sorularını yanıtladı. Çetin şunları kaydetti:
“Şimdi bakın, parti sözcüsü diyor ki “Bunların amacı Tayyip Bey’i devirmek”, pek alışılmış seçimin amacı -halkın tercihi o ise- bir iktidarı devirmektir. O bakımdan aslında ben ibretle ve kederle izliyorum olanları. Bakanların tek tek konuşmalarına, aksiyonlarına bakınca sizin dediğiniz üzere; o vakit yapmayalım seçimi daha yeterli. Başbakanlık yapmış biri ‘işgalcilere karşı mücadele’ diyor, biri ‘siyasi darbe’ diyor, neyin uğraşını vereceksiniz siz, kime karşı gayret vereceksiniz? O vakit ‘Biz seçimi yapmıyoruz, kapattık gittik’ deyin, millet ona nazaran halini ortaya koyar. Yani seçimi yapmamak için her türlü çabayı gösteriyorlar, bu Türkiye için çok büyük bir acı. Aslında uygulamaya baktığınız vakit Türkiye’de demokrasinin hiçbir aracı yok bugün, hiçbir aracı yok, bütün kurumlar yok edilmiş vaziyette. İktisat, siyaset, Meclis, yargı, hepsi büsbütün elleri altına girmiş, yok olmuş durumda. Buna karşın demokratik bir seçime de söylemediklerini bırakmadılar. O vakit niçin seçimi ‘14 Mayıs’ diye ilan ettiniz, etmeseydiniz, ömür uzunluğu kalmak için karar alsaydınız. Önümüzdeki 10 günde daha neler olabileceğini kestirim edemiyorum. Türkiye için bunlar çok acı, zira Türkiye Atatürk periyodundan başlayarak çağdaş bir Türkiye için tek yolun demokrasi olduğuna inanmıştır.
Soylu’nun “siyasi darbe” telaffuzuna tepki
YSK’ya paralel seçim takip sistemi: Yukarının bilgisi dahilinde yapılıyordur
Hikmet Çetin, İçişleri Bakanlığı’nda YSK’ya paralel bir seçim takip sistemi kurulmasıyla ilgili de şu görüşleri söz etti:
“Herhalde yukarının bilgisi dahilinde yapılıyor bunlar. Bir İçişleri Bakanı yukarının bilgisi olmadan bu türlü bir şey yapabilir mi, YSK’ya paralel seçim takip sistemi kurabilir mi? İçişleri Bakanlığı’na bağlı Güvenlik ve Acil Durumlar Uyum Merkezi, YSK’dan ‘yurt içi ve dışındaki sandık bilgilerini’ istemiş, YSK reddetmiş, yarın ne diyecek onu bilemiyorum. Bütün olay şunu gösteriyor; ‘Biz gitmek istemiyoruz, biz kalıcıyız.’ Seçime ‘darbe’ diyerek, ‘Kandil destekliyor’ diye algı operasyonu yaparak, her formda bunu ortaya koyuyorlar. Kandil’le görüşmelere siz adam yolladınız, Tunceli’de bir hoca buldunuz Ada’ya gönderdiniz, artık ortaya kanun dışı savlar atıyorsunuz.”
“Muharrem İnce’nin Meclis Başkanlığı talebi olmuş”
Cumhurbaşkanı adayı, Memleket Partisi önderi Muharrem İnce ile iki sefer görüşen Çetin, şunları kaydetti:
“Genel Lider Sayın Kılıçdaroğlu direkt söyledi mi onu bilmiyorum lakin emniyetli bir kaynaktan öğrendiğime nazaran ortacılar vasıtasıyla birtakım teklifler, teklifler olmuş. Olamayacaklar söylenmiş, olabilirler de söylenmiş, mesela Meclis Başkanlığı talebi olmuş, ‘Hayır’ dememişler ancak ‘diğer partilerle de konuşup gerekeni yapmayan çalışırız’ denmiş, öteki talepleri de olduğu için sonuca varılamadı demek ki.”
Röportajın tamamını okumak için .
